15 Ocak 2010 Cuma

2010 Marmara Depremi Olursa ??

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, Milliyet’e deprem senaryolarının değiştiğini, geride kalan 10 yıllık süre içinde İstanbul için daha iyimser bulgulara ulaştıklarını anlattı.

Erdik, enstitüsü olarak 2 binli yılların başında 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna göre ölü sayısını yaklaşık 50 bin, yıkılacak bina sayısını da 40-50 bin civarında belirlediklerini, ancak yeni yaptıkları araştırmada bu sayıların azaldığını söyledi.

Erdik, yeni senaryoda ölü sayısının 20-25 bin, yıkılacak bina sayısının da 30 bine indiğini, bunun İstanbul için sevindirici bir gelişme olduğunu belirtti.

Kayıpların azalmasının 2 nedeni
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı proje kapsamında İstanbul deprem risk çalışmasının yenilendiğini belirten Erdik, yeni senaryoda kayıpların yarı yarıya azalmasının nedenlerini şöyle açıkladı:

“İlki 2 bin yılından sonra İstanbul’da yapılan binalarda nisbi bir iyileşme olması. İkincisi ve en önemlisi ise belirsizliklerin azalması. 10 yıl öncesine oranla şimdi deprem yer hareketinin hangi boyutlarda olacağını daha iyi tahmin ediyoruz. Eskiden belirsizlikler vardı. Biz de bu belirsizlikleri ister istemez hasarı artırma yönünde kullanıyorduk. 10 yıl önce hesapladığımız yer hareketi ivmeleri, diyelim ki İstanbul’da 0.3-0.4 seviyesinde iken, şimdi 0.2-0.3 seviyelerine düştü. Belli bir yerde, belli büyüklükte bir deprem olduğu zaman, o depremin 20-30 kilometrede yaratacağı yer hareketini birtakım çalışmalarla tespit ediyoruz ama bu çalışmaların büyük bir kısmı, geçmiş deprem bilgilerinden yapılan istatistiki analizlerle oluyordu.

Son 10 yılda bilgi dağarcığımıza birçok depremden bilgiler girdi. Bu nedenle yer hareketini tespit etmede istatistiki olarak daha iyi durumdayız. İstanbul’daki bina altyapısının kalitesinin iyileşmesinin de etkisi var ama en büyük etki belirsizliklerin azalmasıdır.”

Erdik, Tokyo, San Francisco ve İstanbul’un büyük deprem bekleyen şehirler olduğunu, can kaybı riski açısından İstanbul’un, mali kayıplar bakımından da Tokyo’nun ilk sırada yer aldığını söyledi.

Erken uyarı sistemine talep yok
Avrupa’nın en iyi erken uyarı sistemini kurduklarını, ancak talep olmadığını anlatan Erdik, şöyle konuştu: “Yaptığımız anlaşmaya göre Marmaray için erken uyarı sistemini kuracağız. Deprem sinyali uyduya, oradan da Marmaray kontrol sistemine gidecek. Deprem Tekirdağ Ganos’tan başlarsa 10-15 saniye önce sinyali gönderebileceğiz.”

YILDA YÜZDE 2
Marmara’da bir depremin olma ihtimalinin yılda yüzde 2 olduğunu söyleyen Erdik, “Bunu şöyle de ifade edebiliriz. Yılda deprem olma olasılığı 50’de birdir. Torbaya 50 tane top atın. Biri kırmızı olsun. 50 toptan kırmızıyı çekme olasılığınız 50’de birdir. Toplar eksilmez. 30 yılda deprem olma olasılığı yüzde 65 denince herkes geriye saymaya başladı. Yok öyle bir şey. Bu işte geriye saymak olmaz. 30 yıl verilmesinin sebebi de o çalışmalar Kaliforniya’da çıkmıştır. Çünkü mortgage süresi 30 yıldır.”

‘Fatih Camii yıkılır’
Haliç köprüleri ve yaklaşma viyadüklerinin güçlendirildiğini, asma köprülerde herhangi bir sorun olmadığını belirten Erdik, İstanbul’da büyük bir deprem olması durumunda en kritik tarihi eserin Fatih Camii olduğunu belirterek, şöyle dedi:

“İkinci tehlikedeki tarihi yapı Edirnekapı’daki Mihrimah Camii’dir. Şu anda en riskli yapılar bunlar. Fatih Camii’nin yıkılacağına kesin gözüyle bakılabilir. Üç üniversite de aynı görüşte rapor hazırladı. Ayasofya ise, eğer bir şey yapılmazsa büyük depremde doğu yarı kubbesinin kemere bağlandığı yerde epey hasar alabilir. Topkapı Sarayı’na bağlı Aya İrini, Arkeoloji Müzesi ve Mecidiye Köşkü ciddi şekilde elden geçiriliyor. Ayasofya bir dünya kültürü mirasıdır. Müdahale yapılacaksa uluslararası ortak kanallarla yapılmasında fayda vardır.”
(Milliyet)
Devamını Oku...

11 Ocak 2010 Pazartesi

Bilinçsiz Kullandığı Kredi Kartı Hayatına Mal Oldu

Kahramanmaraş'ta bir öğretmen, kredi kartı borcu nedeniyle oturduğu apartmanın 9. katından atlayarak canına kıydı.

Alınan bilgilere göre, olay, Doğukent Konutlarının bulunduğu B-29 blokta meydana geldi. İddiaya göre, Anadolu Öğretmen Lisesi'nde matematik öğretmeni olarak görev yapan 41 yaşındaki A.A'nın yüklü miktarda kredi kartı borcu vardı. Bu nedenle bir süredir sıkıntılı olan ve olay günü de ailesiyle tartışan A.A evden ayrılarak, 'Kebap yapacağım' dediği apartman kapıcısından çatı katının anahtarını aldı.

Apartmanın çatısına çıkan ve burada uzun süre kalan A.A akşam saatlerinde ise 9. kattan atlayarak feci şekilde can verdi. A.A'nın cansız bedeni otopsi için Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Devamını Oku...

Acemi Hırsız Bu Kez Kestane Çuvalına Yenik Düştü :D

Maltepe'de bir kuruyemiş dükkanının önündeki kestane dolu çuvalı gözüne kestiren hırsız, güvenlik kameralarına yakalandı.

Maltepe'de bir kuruyemiş dükkanının önünde bulunan kestane dolu çuvalı çalmak isteyen şaşkın hırsız, çuvalın ağırlığı fazla gelince hüsrana uğradı. Güvenlik kameralarına yakalanan acemi hırsız, birkaç deneme sonrası çuvalı taşıyamayacağını anlayınca eli boş döndü.

Maltepe'de bulunan bir kuruyemiş dükkanı acemi bir hırsızın hedefi oldu. Müşterilerin yoğun olduğu akşam saatlerini tercih eden bir hırsız, dükkanın önüne gelerek önce etrafı kolaçan etti. İşyeri sahibinin yoğunluğundan yararlanan hırsızlık zanlısı, kapı önündeki kestane çuvalına yöneldi. Yoldan geçenlere aldırmayan zanlı, çuvalı kaldırmaya çalıştı. Ancak çuvalın ağırlığı fazla gelince, şaşkın hırsız birkaç deneme daha yaptı. Tüm çabalarına rağmen çuvalı kaldıramayan hırsız, bu girişiminden vazgeçmek zorunda kaldı. Şüphe çekmemek için dükkan önünde bir süre bekleyen şüpheli, daha sonra hızla uzaklaştı. İşyerinde bulunan güvenlik kamera görüntülerini izleyen dükkan sahibi Muzaffer Alagöz, hemen dışarı yöneldi. Kapının önüne çıkan Alagöz, etrafa bakınarak zanlıyı yakalamaya çalıştı. Daha önce de benzer şekilde işyerinden hırsızlık yapıldığını belirten Muzaffer Alagöz, "Eğer ihtiyacı olduğunu söylese verirdim. Çalmasına gerek yoktu" dedi.

Alagöz, hırsızlık olaylarını önlemek için dükkana kamera koyduklarını buna rağmen yine hırsızlık olayının devam ettiğini söyledi. İşyeri sahibinin şikayeti üzerine güvenlik kamera görüntülerini inceleyen polis, şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.
Devamını Oku...

Tvlerde Ünlenen İsimlerin Çoçuklara Verilmesine Yargıtaydan İzin Çıkmadı

Yargıtay da "memati" adına "hayır" dedi. Çocuklarının isimlerini "polat" ve "memati" olarak değiştirmek isteyen aile, yerel mahkemenin kısmen "hayır" kararıyla şok yaşamıştı.

Üsküdar 2. Asliye Hukuk mahkemesinin "polat" adını uygun bulan ancak "memati" isminin konulamayacağı ile ilgili kararınının temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı onadı. Böylece Türkiye'de çocuklara "memati" adının konulamayacağı ile ilgili mahkeme kararı kesinlik kazanmış oldu.

İLGİNÇ DAVANIN GEÇMİŞİ

Cüneyt Torun ve Nuray Torun adlı çift "Anıl" ve "Arda" adlı çocuklarına "polat" ve "memati" isimlerinin verilmesi istemiyle mahkemeye başvurdu. Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada isteme ilk itiraz Cumhuriyet Savcısından geldi.

Savcı Ersoy Yüce talep edilen isimlerden "memati" nin arapça olduğunu, ölüm yada ölümcül anlamı taşıdığını, ismin çocukları ileride zor duruma düşürebileceğini, bu nedenle de genel ahlaka aykırı olduğunu düşündüğünü belirterek ve talebin yerine getirilmemesini istedi. Yargılama sonunda Mahkeme de savcının görüşüne katılarak aynı gerekçeyle "memati" isminin çocuklara konulamayacağına karar vermişti. Yargıtay'ın onamasıyla yerel mahkemenin kararı kesinlik kazandı.
Devamını Oku...

5 Yaşındaki Çocuğu Öldüresiye Dövdüler!

İstanbul’da Haliç Köprüsü’nü temizleyen işçiler, refüjlerde işkence görmüş yaralı bir çocuk buldu. Dilenmeye zorlandığını söyleyen Bedrettin, iki kişinin ismini verdi.

İstanbul Haliç Köprüsü üzerinde temizlik yapan işçiler, 5 yaşındaki Bedrettin'i refüjlerin ortasında buldu.

Hareketsiz şekilde yatan Bedrettin’i önce yanına yaklaştıklarında, çocuğun kanlar içinde ve boğazından çamaşır ipiyle bağlanmış olduğunu gördüler. Sağlık görevlilelerinin müdahalesiyle hastaneye kaldırılan küçük çocuk, güçlükle bir kaç kelime konuşabildi.

Bedrettin, kendisini ve annesini, Abdal ve Fethi isminde iki kişinin sürekli dövdüğünü ve kendisini dilenmeye zorladıklarını söyledi. Öte yandan, çocuğun aynı amaçla babası tarafından da dövüldüğü iddia edildi.

HAYATİ TEHLİKE SÜRÜYOR

Küçük çocuğun sağlık durumuyla ilgili tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya, hastane başhekimi Doç.Dr. Adem Akçakaya, ilk müdahaleyi yapan Opr.Dr. Cumali Aksoy ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Önal İnaltekin katıldı.

Başhekim Akçaya, küçükçocuğun kafatasında çökme, sol el ve kulağında kanama tespit edildiği belirtti. 5 Yaşındaki Bedrettin'e ilk müdahaleyi yapan Cumali Aksoy ise hayat tehlikenin sürdüğünü ifade ederek "Yüksekten atılmış izlenimi var" dedi.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürü Önal İnaltekin de "Aile hakkında suç duyurusunda bulunduk. Çocuk koruma altına alınacak. 5 kardeşler. Nüfuslar Adana'nın kozan ilçesine kayıtlı, dilencilik yapmak için İstanbul'a geldiklerini öğrendik" diye konuştu.

5 KİŞİ GÖZALTINDA

Bedrettin'in Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki tedavisi sürerken, soruşturma çerçevesinde, Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince, yaşları 10-18 arasında değişen beş çocuk gözaltına alındı.

Çocukların işlemlerinin sürdüğü, Bedrettin'in babası Ahmet ile annesi Gülseren'in de bilgisine başvurularak serbest bırakıldığı öğrenildi.
Devamını Oku...

Kıyamet Senaryosu Gibi

İzmir'in Tire İlçesi'nde 5 yıldır görev yapan 29 yaşındaki Uzman Veteriner Hekim Erhan Elibol, bir çiftçinin iki hamile keçisini ameliyata alarak sezaryen ile doğurttu.

Doğumlardan birinde çok nadir görülen 'malformasyon' (acaibat / garip oluşum bozukluğu) vakasıyla karşılaşıldı. Oğlaklardan birinin yüzünün insan simasını andırması, şaşkınlığa sebep oldu. Oğlakların tek tırnaklı oldukları da ifade edildi.

NEDEN OLUŞUM BOZUKLUĞU

Daha önceki doğumlarda bu vaka gibi olmasa da, birkaç oluşum bozukluğu durumu gördüğünü belirten Veteriner Elibol, "Daha önce rastladığım vakalar inek ve koyunlardaydı. Çift başlı buzağı, el ve ayakları oluşmamış tek gözlü buzağı, beş ayaklı buzağı gibi oluşum bozuklukları ile karşılaştım. Ama böylesini ilk defa görüyorum. Bu sananen ırkı keçilerin normal doğum zamanı gelmişti, fakat hayvanlar doğum yapamadıklarından sezaryene karar verdim. Sonra da bu durumla karşılaştım. Kafası ve yüzü insanı andıran oğlak beni ve sahibi olan köylü vatandaşı şaşkına çevirdi.

NEDENİ A VİTAMİNİ

Öğrendiğim kadarıyla böyle bir vaka en son Zimbabve'deki Lower Gweru kentinde yaşanmış. Olayın nedenini araştırdığımda ise sebebin, aşırı şekilde ve bilinçsizce kullanılan 'A' vitamini uygulamaları olduğu bilgisine ulaştım" diye konuştu. Veteriner, üreticileri bilinçsiz vitamin konularında uyardı.
Devamını Oku...